Pankreastan üretilen insülin hormonu, hücrelerin enerji ihtiyacını karşılayan glikozun (kan şekeri) hücrelere girmesini sağlayan bir anahtardır. Glikoz, yiyeceklerden alınır ve vücudun ana enerji kaynağıdır.
İnsülin direnci, insülin hormonuna vücudun gerektiği gibi yanıt vermemesidir. Vücut insüline yeterli yanıt vermediği için glikoz, hücre içine giremez ve hücreler aç kalır. Bu durumda pankreastan insülin üretimi artar ve pankreas yorulur.
İnsülin direnci devam ederse, pankreas yorulduğu için kan şekeri artar ve Tip 2 Diyabet (şeker) hastalığı ortaya çıkar. İnsülin Direnci, Tip 2 Diyabet (Şeker) Hastalığının Öncülüdür ve Önemlidir, Ciddiye Alınmalıdır.
Kilo fazlalığı ve obezite, insülin direncine neden olur.
İnsülin direnci, iştah artışı yapar ve kilo alımını kolaylaştırır. Kilo alımı artınca da insülin direnci daha da artar, kan şekeri de yükseltir, tansiyon da yükseltir ve kolesterol de artar.
İnsülin direnci olan çocukların, boyun arka tarafında, koltuk altında ve diğer kıvrım yerlerinde deriden kabarık koyulaşmalar görülür.
İnsülin direnci olduğunda çocuklarda yorgunluk, halsizlik, sık acıkma, tatlı yeme isteği, yemekten sonra uyuklama, kolay kilo alma, çok su içme, çok idrar yapma, baş ağrısı, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon kaybı, depresyon, karın şişkinliği, gaz, tansiyon ve kan şekeri yüksekliği görülmektedir.
İnsülin direnci, kilo fazlalığı olan ve özellikle de göbek yağlanması olan çocuklarda çok sık görülür. Ayrıca hormon bozuklukları, genetik hastalıklar, psikolojik problemler ve bazı ilaçlar insülin direncine neden olur.
Obez çocukların yaklaşık beşte birinde (%20) insülin direnci saptanmaktadır. Yani kilo fazlalığı olan çocuklarda insülin direnci sık görülmektedir.
İnsülin direnci olan çocuklarda iştah artar ve kilo alımı kolaylaşır. Diğer taraftan insülin direnci olan çocukların kilo vermesi zordur. Bu nedenle insülin direnci ciddiye alınması gereken bir durumdur.
İnsülin direnci tedavi edilmezse, erken yaşlarda birçok hastalık ortaya çıkabilmektedir. Tip 2 Diyabet (şeker) hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, Metabolik Sendrom, uyku durması (apnesi), karaciğer yağlanması, kalp-damar hastalıkları (damar sertliği, kalp krizi gibi), Polikistik Over Sendromu ve felçler erken yaşlarda görülebilir.
Tedavide en önemli nokta, beslenmenin düzenlenmesi, egzersiz ve kilo vermektir.
Sağlıklı Beslenme:
İnsülin direnci olan çocuklarda ve ergenlerde büyümeyi engellemeyecek, yaşa uygun kaloriyi içeren, protein, yağ ve karbonhidratın dengeli olduğu bir beslenme planı yapılmalıdır.
Çocuklarda çok katı ve çok düşük kalorili diyetler uygulanması çocukların büyüme ve gelişmesini bozar. İleri yaşlarda daha ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.
Beslenmede dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar yüksek kalorili gıdaların (abur cubur, meyve suyu, fast-food, pirinç pilavı, makarna, hamur işleri, tost, muz, şekerli içecek vb), tereyağı ve margarin tüketimi kısıtlanmalıdır.
Fazla sebze, meyve, bakliyat, tam tahıllar, yağsız protein (balık ve tavuk gibi), kabuklu yemişler, sağlıklı yağlar (avokado ve zeytinyağı gibi) tüketimini arttırmak faydalı olacaktır.
Düzenli Egzersiz:
Egzersiz, insülin direncini iyileştirir.
Egzersiz olarak, hızlı yürüme, koşu, bisiklete binme, yüzme, ip atlama, dans etme, basketbol, voleybol, tenis gibi aktiviteleri günde 30-60 dakika yapmak yeterli ve çok faydalıdır. Egzersizlerin düzenli olarak her gün sürekli yapılması (haftada en az 5 gün) değerlidir.
Düşük yoğunluklu bir egzersizin ardından yüksek yoğunluklu egzersiz yapılması, yağ yakımı ve kilo kaybı açısından daha etkili olmaktadır.
Diğer taraftan ekran karşısındaki süre (telefon, tablet, televizyon, bilgisayar vs), günde 2 saatten az olması egzersiz kadar etkilidir.
Kilo Vermek:
Kilo vermek, insülin direncinde en önemli noktadır.
%5 kilo vermek Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı) gelişme riskini %50 azaltır.
İnsülin direncinin tedavisinde en önemli nokta kilo vermektir. Kilo verilince genellikle insülin direnci de hemen düzelir.
İlaç Tedavisi (Metformin):
İlaç tedavisi (Metformin), insülin direnci olan çocuklarda faydalı ve güvenli bir tedavidir.
İlaç tedavisi (Metformin), iştahı azaltarak kilo vermeye yardımcı olur. Ancak hızlı kilo vermek için mutlaka sağlıklı beslenme ve egzersiz ile birlikte yürütülmelidir.
İlaç tedavisi (Metformin), hem iştah azalmasına neden olarak kilo vermeye yardımcı olarak hem de vücutta insülin duyarlılığını arttırarak Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı) gelişme riskini azaltır.
İlaç tedavisi esnasında ağızda metalik tat, mide ekşimesi, gaz problemleri, hafif karın ağrısı, bulantı ve ishal gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Genelde yan etki olsa bile birkaç gün içerisinde kendiliğinden geçer, sabırlı olunmalıdır. Bu yan etkiler de iştahın azalmasına katkıda bulunur. Ancak yan etkiler uzun sürerse ya da şiddetli olursa MUTLAKA bizle temasa geçiniz.
İlacın her gün aynı saatte alınması, düşük dozda başlanıp yavaş yavaş dozun arttırılması ve ilacın yemekle birlikte veya tok alınması yan etki görülmesini azaltılabilir.
Kilo fazlalığı olan çocuklarda insülin direnci sık görülür.
Kilo verildiğinde, insülin direnci düzelir.
İnsülin direnci varken, zayıflamak zordur ve kilo almak maalesef kolaydır.
İnsülin direncinin tedavi edilmesi, iştahı azaltır, kilo vermeyi kolaylaştırır ve kilo almayı zorlaştırır.
İnsülin direncinin tedavisinde en önemli nokta kilo vermektir.
Kilo vermenin en önemli adımları, sağlıklı beslenme ve egzersizi hayatın bir parçası haline getiren yaşam tarzı değişikliğidir.
İlaç tedavisi, iştahı azaltması, kilo vermeye yardımcı olması ve insülin direncini düzeltmesi açısından faydalı ve güvenlidir.
Düzenli doktor kontrolünde insülin direncinin tedavisi, hem kilo vermeye yardımcı olmakta hem de ileride ortaya çıkabilecek sağlık problemlerini (Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, Metabolik Sendrom, uyku durması (apnesi), karaciğer yağlanması, kalp-damar hastalıkları (damar sertliği, kalp krizi), Polikistik Over Sendromu, felçler gibi) engellediği için çok değerlidir.
Katı diyetler, akupunktur, aşırı egzersiz veya ameliyatlar ile hızlı kilo vermek sağlıklı değildir ve kilo verilse bile tekrar kilo alma riski çok yüksektir.
Ankara Çocuk Endokrinoloji Uzmanı olarak size ve çocuklarınıza yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.